Daha Karanlık, Daha Sert - 3 Band'li Gece.
Yeni soundlar keşfetme tutkum beni sosyal hayatımdan onun gerekliliklerini (lol) yerine getirmemden alıkoyuyor olsa da aşırı zevk aldığım bir olay bu. Şuanda sabaha yetişmesi gereken iki koca assignmentım varken (saat 02.41) az önce keşfettiğim bandle bu yazıya girişmiş bulunuyorum.
Biraz öncesine gidelim derim, doğumdan almayacağım tabi, direkt ilişkili olan post-punk ve dark ambientla başlayabilirim. Post-punka dair bir postum var sayfamda ilgilenirseniz okuyabilirsiniz onu da. Dark ambient, post-punk, cold-wave ilgimi çekmeye başlamıştı yıllar önce. Zamanla daha da karanlık olanlarını ister oldum. İkisi arasında gerçekten bir kararma, sertleşme olduğunu söyleyebileceğimi düşünüyorum, çok somut örneklerle açıklamak gerekirse: Fever Ray'den Haus Arafna'ya geçiş demonic, darker soundların hiyerarşisinden bahsedecek olursak bir üst adımdır bence.
Fever Ray, The Knife, Lykke Li, (LL bu listenin en soft ismi belki de, ama siyahların en çok ona yakıştığını söyleyebilirim ve dark romantizminin hayranıyım açıkçası) The Soft Moon, Malaria, Lebanon Hanover, Coil, Haus Arafna, November Növelet ile sürüp giden sonrasında bana yetmeyen gerçekten yetmedi ve birkaç aydır geldiğim noktada ARADA KATY PERRY DİNLESEM DE lsakjlfsdg geceleri hazlarımın kaynağı sanırım post-industrial/noise-drone/obscure-techno gibi key wordlerle yanyana kullanabileceğim bandlerle tanışmaya başladım.
Tabi playlistlerden oradan oraya giderek yakalayabildiğim bandler hepsi bu açıdan çok özeller. Direkt öneri seven biri olamadım hiçbir zaman; benim yakalamam gerekiyor bir şeyleri. O açıdan da fazlasıyla özeller.
Özellikle 3 bandden bahsedeceğim bu yazımda. İlki Youth Code, ikincisi The Body ve son olarak şuanda beni bu yazıya iten The Body dinlerken yorumlarda yakaladığım The Haxan Cloak.
YOUTH CODE
Youth Code ile Spotify aracılığı ile tanıştım. Spotifyi geç kullanmaya başlayanlardanım ama faydasını hemen gördüm diyebilirim. Günlerce yaptıkları müzikle yatıp kalktım sanırım. Üstelik remixlenmiş halleri de fazlasıyla güçlüydü.
3 3 3 mü versem aslında türlerin hatrına her bandden 6 6 6 şarkı önerisi vermek isterdim ama 2 öneri neyinize yetmiyor dimi.
Youth Code'un bildiğim kadarıyla 5 albümü var. Bunlar;
-Commitment to Complications (en son yayınlanan)
-A Place to Stand
-An Overture
-Youth Code
-Anognorisis( en birinci yayınlanan dasfs)
Favori albümüm yok bunların arasında, ama favori şarkılarımdan elbette bahsedeceğim.
No Animal Escapes isimli şarkılarının Standford Parker and Dark Heart Remix versiyonu Youth Code'un en sevdiğim işi diyebilirim. Lost at Sea ve Let The Sky Burn de fazlasıyla sevdiğim şarkılarından. Eğer öneriler alan kişilerseniz bence bu üç şarkılarına göz atabilirsiniz daha hareketli sert obscure-techno dediğim türe yakın bir soundları var.
Daha psychedelic+satanic soundlarsa aradığınız birazdan yazacağım iki bandin şarkılarının günlerce bağımlısı olabilirsiniz
THE BODY
The Body yazarken bile kalp atışlarımın değiştiğini hissettim. Gerçekten bu üçlü içerisinde kalbimi yerinden zıplatan kutsaldır bu band. Ruh halleri, dünyaları, deneyimleri ve tabi ki ustalıkları çünkü gerçekten yaptıkları şeyin bu kadar büyük bir etkiyi sağlıyor olması bence gerçekten iyi iş çıkardıklarını da gösteriyor, alkışlanası.
I Shall Die Here isimli albümleri ile keşfettim The Body'i yine youtubeda oradan oraya gezindiğim bir günde. Yani youtubeda bir günüm şöyle geçiyor. Son birkaç bölümdür Bahar Candansız olan İşte Benim Stilim'i izliyorum yemek yerken, sonra sıkılıp biraz ödevlerimi yapıyormuş gibi yapıyorum, sonra kendimi o bandden bu bande atıp duruyorum sonra uyumadan yine youtubedaki saçma komik insanlarla kahkalahalar atıp uykuya. Yalnız The Body başlığı altında bunlardan bahsediyor olmam üzdü mü bilmiyorum ama bu da benim stilim napayım.
Okay ciddi ciddi yapayım şu işi.
The Body'ye şöyle bir göz attığımda önce I Shall Die Here'dan bahsedeyim. Gerçekten çok güçlü, vuran bir introsu var albümün. Böylesi bir intro (To Carry the Seeds of Death Within Me) ile başlayınca albüm ister istemez size kendisini dinlettiriyor. Ve diğer güzellikleri, albümdeki diğer şarkıları duydukça bir donup kalıyorsunuz sonra kendinizi camdan falan atasınız geliyor. Size gelmeyebilir tabi ama bana geldi bunlar ve çok daha fazlası. Ki arınarak dinlemememe rağmen. (Arınmadan kastımı daha sonra yazabilirim)
The Body'nin bildiğim albümleri şunlar:
No One Deserves Happiness
All Waters of the Earth Turn to Blood
I Shall Die Here
One Day You Will Ache Like I Ache (& Full of Hell)
Released from Love/ Whom, I Have (& Thou)
S/T
Favori şarkılarımı söyleyecek olursam kesinlike I Shall Die Here albümünün tüm şarkıları ve özellikle albümdeki Hail to Thee Everlasting Pain favorim. Açıkçası bu albüme takılı kaldığım için diğer albümleri doğru düzgün dinlemedim bile. Şarkıların, albümlerin ismi bile o kadar kuul ki, kendime hakim olamadığımı falan hissediyorum bazen. Belki de kıskanmışımdır da biraz. Minik müzik denemelerimi ve planlarımı da düşünürsek bu bandler çok güzel deneyimler benim için.
THE HAXAN CLOAK
The Haxan Cloak'u The Body dinlerken yorumları okuduğum sırada keşfettim. Ve Excavation albümlerini dinlemeyle başladım. Consumed isimli bir soundla başlıyor albüm. Onu dinleyince tamam dedim zaten geliyoorrrr. Kıpır kıpırım yalnız, çok heyecan verici bir şey çünkü bu. Hiç dinlemediğiniz bir albümü dinlemeye başlıyorsunuz ve introsu size bir sonraki şarkılar için neyle karşılacağınıza dair heycanlandırıcı ipuçları veriyor. The Haxan Cloak üzerine çok fazla yazmayacağım direkt albümü paylaşacağım burada.
Keyifli dinlemeler.
Saat 03.55-
Biraz öncesine gidelim derim, doğumdan almayacağım tabi, direkt ilişkili olan post-punk ve dark ambientla başlayabilirim. Post-punka dair bir postum var sayfamda ilgilenirseniz okuyabilirsiniz onu da. Dark ambient, post-punk, cold-wave ilgimi çekmeye başlamıştı yıllar önce. Zamanla daha da karanlık olanlarını ister oldum. İkisi arasında gerçekten bir kararma, sertleşme olduğunu söyleyebileceğimi düşünüyorum, çok somut örneklerle açıklamak gerekirse: Fever Ray'den Haus Arafna'ya geçiş demonic, darker soundların hiyerarşisinden bahsedecek olursak bir üst adımdır bence.
Fever Ray, The Knife, Lykke Li, (LL bu listenin en soft ismi belki de, ama siyahların en çok ona yakıştığını söyleyebilirim ve dark romantizminin hayranıyım açıkçası) The Soft Moon, Malaria, Lebanon Hanover, Coil, Haus Arafna, November Növelet ile sürüp giden sonrasında bana yetmeyen gerçekten yetmedi ve birkaç aydır geldiğim noktada ARADA KATY PERRY DİNLESEM DE lsakjlfsdg geceleri hazlarımın kaynağı sanırım post-industrial/noise-drone/obscure-techno gibi key wordlerle yanyana kullanabileceğim bandlerle tanışmaya başladım.
Tabi playlistlerden oradan oraya giderek yakalayabildiğim bandler hepsi bu açıdan çok özeller. Direkt öneri seven biri olamadım hiçbir zaman; benim yakalamam gerekiyor bir şeyleri. O açıdan da fazlasıyla özeller.
Özellikle 3 bandden bahsedeceğim bu yazımda. İlki Youth Code, ikincisi The Body ve son olarak şuanda beni bu yazıya iten The Body dinlerken yorumlarda yakaladığım The Haxan Cloak.
YOUTH CODE
Youth Code ile Spotify aracılığı ile tanıştım. Spotifyi geç kullanmaya başlayanlardanım ama faydasını hemen gördüm diyebilirim. Günlerce yaptıkları müzikle yatıp kalktım sanırım. Üstelik remixlenmiş halleri de fazlasıyla güçlüydü.
3 3 3 mü versem aslında türlerin hatrına her bandden 6 6 6 şarkı önerisi vermek isterdim ama 2 öneri neyinize yetmiyor dimi.
Youth Code'un bildiğim kadarıyla 5 albümü var. Bunlar;
-Commitment to Complications (en son yayınlanan)
-A Place to Stand
-An Overture
-Youth Code
-Anognorisis( en birinci yayınlanan dasfs)
Favori albümüm yok bunların arasında, ama favori şarkılarımdan elbette bahsedeceğim.
No Animal Escapes isimli şarkılarının Standford Parker and Dark Heart Remix versiyonu Youth Code'un en sevdiğim işi diyebilirim. Lost at Sea ve Let The Sky Burn de fazlasıyla sevdiğim şarkılarından. Eğer öneriler alan kişilerseniz bence bu üç şarkılarına göz atabilirsiniz daha hareketli sert obscure-techno dediğim türe yakın bir soundları var.
Daha psychedelic+satanic soundlarsa aradığınız birazdan yazacağım iki bandin şarkılarının günlerce bağımlısı olabilirsiniz
THE BODY
The Body yazarken bile kalp atışlarımın değiştiğini hissettim. Gerçekten bu üçlü içerisinde kalbimi yerinden zıplatan kutsaldır bu band. Ruh halleri, dünyaları, deneyimleri ve tabi ki ustalıkları çünkü gerçekten yaptıkları şeyin bu kadar büyük bir etkiyi sağlıyor olması bence gerçekten iyi iş çıkardıklarını da gösteriyor, alkışlanası.
I Shall Die Here isimli albümleri ile keşfettim The Body'i yine youtubeda oradan oraya gezindiğim bir günde. Yani youtubeda bir günüm şöyle geçiyor. Son birkaç bölümdür Bahar Candansız olan İşte Benim Stilim'i izliyorum yemek yerken, sonra sıkılıp biraz ödevlerimi yapıyormuş gibi yapıyorum, sonra kendimi o bandden bu bande atıp duruyorum sonra uyumadan yine youtubedaki saçma komik insanlarla kahkalahalar atıp uykuya. Yalnız The Body başlığı altında bunlardan bahsediyor olmam üzdü mü bilmiyorum ama bu da benim stilim napayım.
Okay ciddi ciddi yapayım şu işi.
The Body'ye şöyle bir göz attığımda önce I Shall Die Here'dan bahsedeyim. Gerçekten çok güçlü, vuran bir introsu var albümün. Böylesi bir intro (To Carry the Seeds of Death Within Me) ile başlayınca albüm ister istemez size kendisini dinlettiriyor. Ve diğer güzellikleri, albümdeki diğer şarkıları duydukça bir donup kalıyorsunuz sonra kendinizi camdan falan atasınız geliyor. Size gelmeyebilir tabi ama bana geldi bunlar ve çok daha fazlası. Ki arınarak dinlemememe rağmen. (Arınmadan kastımı daha sonra yazabilirim)
The Body'nin bildiğim albümleri şunlar:
No One Deserves Happiness
All Waters of the Earth Turn to Blood
I Shall Die Here
One Day You Will Ache Like I Ache (& Full of Hell)
Released from Love/ Whom, I Have (& Thou)
S/T
Favori şarkılarımı söyleyecek olursam kesinlike I Shall Die Here albümünün tüm şarkıları ve özellikle albümdeki Hail to Thee Everlasting Pain favorim. Açıkçası bu albüme takılı kaldığım için diğer albümleri doğru düzgün dinlemedim bile. Şarkıların, albümlerin ismi bile o kadar kuul ki, kendime hakim olamadığımı falan hissediyorum bazen. Belki de kıskanmışımdır da biraz. Minik müzik denemelerimi ve planlarımı da düşünürsek bu bandler çok güzel deneyimler benim için.
THE HAXAN CLOAK
The Haxan Cloak'u The Body dinlerken yorumları okuduğum sırada keşfettim. Ve Excavation albümlerini dinlemeyle başladım. Consumed isimli bir soundla başlıyor albüm. Onu dinleyince tamam dedim zaten geliyoorrrr. Kıpır kıpırım yalnız, çok heyecan verici bir şey çünkü bu. Hiç dinlemediğiniz bir albümü dinlemeye başlıyorsunuz ve introsu size bir sonraki şarkılar için neyle karşılacağınıza dair heycanlandırıcı ipuçları veriyor. The Haxan Cloak üzerine çok fazla yazmayacağım direkt albümü paylaşacağım burada.
Keyifli dinlemeler.
Saat 03.55-
Yorumlar
Yorum Gönder